Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

ABD Kongresinde Netanyahu'ya Destek

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Kongre'de yaptığı konuşma, Cumhuriyetçiler ve bazı Demokratlar tarafından alkışlarla desteklendi.

Yayın Tarihi: 25.07.2024 20:03
Güncelleme Tarihi: 25.07.2024 20:03

ABD Kongresinde Netanyahu'ya Destek

ABD Kongresinde Netanyahu'ya Verilen Destek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, ABD Kongresi'nde Gazze'deki eylemlerini "meşrulaştırma" çabası, Cumhuriyetçi milletvekilleri ile bazı Demokrat üyeler tarafından coşkuyla karşılandı. Kongre'deki ortak oturumda, Netanyahu'nun konuşması boyunca Cumhuriyetçi üyelerin tamamı ve Demokratların büyük bir kısmı alkışlarla destek verdi.

Kongredeki Tepkiler

ABD Kongresi'nde gerçekleşen oturumda Netanyahu'nun, ülkesinin ABD'den tam destek talebine yanıt olarak sarf ettiği sözler, tartışma yaratan bir atmosfer oluşturdu. Demokrat senatörlerin 23’ü ve Temsilciler Meclisi üyelerinin 73’ü bu konuşmayı protesto etti.

Ayakta Destek Veren İsimler

Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi Mike Johnson, Netanyahu'nun konuşmasına sürekli ayakta alkışla destek verenler arasındaydı. Johnson'un yanındaki Demokrat Senatör Ben Cardin de zaman zaman alkışlara katıldı. Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer ise daha önce Netanyahu'yu istifaya çağıran açıklamalar yapmıştı, ancak oturumda Netanyahu ile el sıkışmaktan kaçındı.

Demokratların Dikkatini Çeken Konular

Pennsylvania Senatörü John Fetterman gibi bazı Demokratlar Netanyahu'yu desteklerken, Missouri Senatörü Josh Hawley konuşmayı övgüyle değerlendirerek, "ABD'nin İsrail'den daha önemli bir müttefiki yoktur." ifadelerini kullandı. Eski Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell ve yoğun bir destek gösteren başka Cumhuriyetçi vekiller de dikkat çekti.

Oturuma Katılan Diğer İsimler

Oturumda bulunan Cumhuriyetçi vekil Marjorie Taylor Greene ve Matt Gaetz gibi isimler de Netanyahu'nun konuşmasına aktif destek verdiler. Ayrıca Elon Musk gibi ünlü isimlerin de katılımı dikkat çekti.

Bu olaylar, ABD'nin dış politikası üzerindeki tartışmaları ve siyasi bölünmeleri bir kez daha gündeme getirdi.