
Ani Ören Yeri'nin Saklı Tarihi Kadınların Elinde Aydınlanıyor
Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan:
"Her ortamda olduğu gibi ekip arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğu kadın hocalarımız ve..."
Cüneyt Çelik - Kars'ta, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılarda, restorasyon çalışmalarıyla tarihin saklı yüzü kadınlar tarafından aydınlatılıyor.
Tarihte Kafkaslar'dan Anadolu'ya ilk giriş kapısı olma niteliği taşıyan ve Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından fethedilen Ani, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi.
Ani'deki kazı çalışmaları, 1892-1893 ve 1904-1917 yıllarında Nikolai Yakovleviç Marr, 1944 yılında Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten, 1964-1967 yıllarında Prof. Dr. Kemal Balkan, 1989-2005 yıllarında Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı, 2006-2010 yıllarında Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu ve 2011-2018 yıllarında Prof. Dr. Fahriye Bayram başkanlığında sürdürüldü. 2019 yılından bu yana ise Doç. Dr. Muhammet Arslan liderliğinde devam etmektedir.
Bu sezon bilim insanları, sanat tarihçileri, arkeologlar, mimarlar ve öğrencilerden oluşan 130 kişilik bir ekip, Ani'nin gizli tarihi için çalışmalara devam etmektedir. Kazı süreçlerinde yer alan 80 kadın akademisyen ve öğrencinin, burada bulunan parçaları temizleyip birleştirmesi, restorasyon işlemlerinde kadınların aktif rol aldığını göstermektedir.
"1000 Yıl Sonra İlk Kez Gün Yüzüne Çıkarmış Oluyoruz"
Ani Ören Yeri Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, Türklerin Anadolu'ya ilk giriş kapısı olan ve Sultan Alparslan'ın fethettiği ilk şehir Ani'deki kazılara, koruma ve çevre düzenleme çalışmalarının sürdüğünü belirtmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kafkas Üniversitesi ortaklığıyla yürütülen bu çalışmaların eşzamanlı devam ettiğini vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
"Ani, sadece toprak üstündeki anıtsal eserleri değil, aynı zamanda toprak altındaki kalıntıları ile Orta Çağ'ın ve Türk İslam sanatının en önemli şehirlerinden biridir. Kazılarımızda, hemen hemen her türden malzeme ile karşılaşarak binlerce eseri, 1000 yıl sonra belki de ilk kez gün yüzüne çıkarıyoruz."
Arslan ayrıca, çıkarılan eserlerin koruma altına alındığını belirterek, "Kadınlarımız, arkeolojik kazı ve koruma çalışmalarında da aktif rol alarak Ani'deki çalışmalara büyük katkılar sunuyor. Ekip arkadaşlarımızın büyük bir kısmı kadın hocalarımız ve öğrencilerimizden oluşmaktadır. Kız öğrencilerimiz, 1000 yıllık topraktan çıkardığımız eserlerin yeniden hayat bulmaları için büyük bir özveri ile çalışmaktadır." dedi.
Öğrencilerin Vurgu Yaptığı Deneyim
Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Tuana Karataş, Ani Ören Yeri'nde çalışmanın oldukça değerli bir deneyim sunduğunu ifade etti. Arazide çalışarak buldukları eserleri restore ettiklerini belirten Karataş,
"1000 yıl önce bu topraklarda yaşayan insanların kullandığı eşyaları gün yüzüne çıkarmak, onları restore etmek bizim için harika bir deneyim. 1000 yıl önce başka bir kadın tarafından kullanılan bilezik parçalarını bugün kadınlar olarak hep birlikte gün yüzüne çıkardık. Bu eşsiz bir deneyim, çok heyecanlıyım." dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Gülizar Başak ise Ani Ören Yeri kazı çalışmalarında gönüllü olarak görev aldığını belirterek, "Burada 1000 yıl önce yaşayan insanların kullandığı eserlere dokunmak, bunları ortaya çıkarmak ve birleştirmek bizim için çok değerlidir. Burada olmaktan mutluyum ve bu eserlerle etkileşimde bulunduğum için kendimi şanslı hissediyorum." şeklinde konuştu.
Kars'ta UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılarda görev alan kadınlar, restorasyon işlemleriyle saklı tarihi aydınlatıyor. Bu sezon bilim insanları, sanat tarihçileri, arkeologlar, mimarlar ve öğrencilerden oluşan 130 kişilik ekip, Ani'nin saklı tarihinin gün yüzüne çıkarılması için çalışıyor. Kazı çalışmalarına destek veren akademisyen ve öğrencilerden oluşan 80 kadın da burada bulunan parçaları temizleyip birleştiriyor. Restorasyon işlemlerinde aktif görev alan kadınlar, Ani'nin saklı tarihinin aydınlatılmasına katkıda bulunuyor.