Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Hatay’daki Asbest Tehlikesi The Guardian’da

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden altı ay geçti. Başta Hatay olmak üzere 11 ilin bazılarında enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Kaldırılan molozlarla birlikte ortaya çıkan asbest tehlikesi The Guardian gazetesinde yer aldı. Asbest tehlikesi The Guardian gazetesinde, "Moloz temizleme şekli daha çok ölüme yol açar mı?" başlığıyla yer buldu.

Yayın Tarihi: 08.08.2023 03:20
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:53

Hatay’daki Asbest Tehlikesi The Guardian’da

Hatay’daki Asbest Tehlikesi The Guardian’da

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden altı ay geçti. Başta Hatay olmak üzere 11 ilin bazılarında enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Kaldırılan molozlarla birlikte ortaya çıkan asbest tehlikesi The Guardian gazetesinde yer aldı. 6 Şubat depremlerinin en fazla etkilediği yerlerden biri olan Hatay'da enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. Kaldırılan molozlarla birlikte asbest tehlikesi hayatı tehdit ediyor. Asbest tehlikesi The Guardian gazetesinde, "Moloz temizleme şekli daha çok ölüme yol açar mı?" başlığıyla yer buldu.

Guardian’ın aktardığına göre, moloz yığınına sadece birkaç metre mesafedeki konteyner kampın sakinleri, akşamları enkazı kaldırmaya daha fazla makine geldiğinden dışarı çıkmayı bıraktıklarını söylüyor. Tozun kampı sardığını belirten bölge sakinleri, göz enfeksiyonları ve nefes alma güçlüğü çektiklerini dile getirdi.

Haberde molozları kıran şirketlerin tozun yayılmasını engellemek için su püskürtmesi gerektiği ancak Hatay’da bu tür önlemler nadiren alındığı ifade edildi.

Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremlerden hemen sonraki günlerde seçildiğini söylediği moloz yığma alanları için AFAD’ı suçluyor. Başta zararlı mikropartiküller ve asbest olmak üzere enkaz içeriğinin tehlikesinden haberdar olduğunu ve bu durumdan endişe duyduğunu söyleyen Savaş, “Bu son derece karmaşık bir mesele. Bir yandan insanlar işlerine dönmek istiyor ve yıkılan binalardan hızla kurtulmamız gerekiyor. Öte yandan molozları dökmek için ideal bir yer yok. Ancak molozların daha dikkatli, çevreye ve canlılara daha az zarar verecek şekilde kaldırılması gerekiyor” diyor.

Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli

Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Lütfi Tiyekli, hasarlı binaların yıkımı esnasında toz ve asbest başta olmak üzere çevreye yayılan kimyasalların insan sağlığını tehdit ettiğini belirterek, “10-15 yıl sonra deprem bölgesinde kanser vakalarında artış yaşanacak” diye konuştu. Tiyekli, ağır hasarlı binaların yıkımı esnasında, içinde insan sağlığı açısından kısa ve uzun vadede sorunlara yol açabilecek tozlara karşı daha etkin önlem alınması gerektiğine vurgu yaptı. Yıkımların bu şekilde devam etmesinin uzun vadede kansere, kısa vadede de solunum sistemi hastalıklarına yol açacağını kaydeden vurgulayan Tiyekli, “İnşatlarda kullanılan malzemelerde çok zararlı maddeler var. Bunların içinde boya maddeleri ve kimyasal maddeler var. Bu yıkımlar sırasında bu kimyasal maddeler toz halinde ortaya çıkmakta. Bunların en bilindik olanı ‘asbest’ dediğimiz madde. Asbest, uzun vadede insanları kanser yapan bir maddedir ve bunun acı sonuçlarını yıllar sonra, 10 yıl sonra veya 15 yıl sonra deprem bölgesinde kanser vakalarında, özellikle akciğer kanseri vakalarında artış olarak yaşayacağız. Tabi bu toz bulutu sadece uzun vadede zarar vermemekte, şu anda kısa vadede de zararlar vermektedir. Örneğin göğüs hastalıkları servisine başvuru yüzde 30 artmıştır. Bunun dışında kronik hastalıkları olan, kronik solunum sistemi hastalıkları olan, astım koah gibi hastalıkların alevlenmeleri de çok artmıştır.”

Elbistan’da olduğu gibi il genelindeki uygulanan yerinde ayrıştırmanın da insan sağlığını tehdit ettiğinin altını çizen Tiyekli, “Bu enkazları kaldırırken insan sağlığını önemsemeliyiz. Binaların doğru tekniklerle yıkılması önemli. Buralar yıkılırken mutlaka tozun aşağıya inmesi için devamlı sulama yapılmalı, yıkım başlamadan önce, yıkım sırasında ve sonrasında da sulama yapılmalı. Şuna da çok dikkat edilmesini istiyoruz. Enkaz ayrıştırılması yerinde yapılmamalı. Ayrıştırma mutlaka müteahhit firmalar tarafından insan yaşamının olmadığı yerlerde yapılmalıdır. Biz burada temele insanı ve insan sağlığını almalıyız ve bu yıkımların mutlaka denetlenmesini istiyoruz. Bugün yaptığımız hatanın acısını 10-15 sene sonra bu şehrimiz yaşamasın. Zaten depremde binlerce canımız gitti, 10-15 yıl sonra da bu canlar gitmeye devam etmesin. Bu konuda yetkilileri göreve davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.