
Rukiye Nazarluy'un Türkçe Şiir Yolculuğu
Rukiye Nazarluy, Türkçeye duyduğu tutku ile kendi kendine bu dili öğrenip, Türk edebiyatından beslenerek eserler kaleme aldı.
Türkçe ile İlk Tanışması
1974 yılında Gonbed kentinde doğan Rukiye Nazarluy, öğrencilik yıllarında Fars Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı. Ancak Türk kültürüne olan merakı onu Türkçe öğrenmeye yönlendirdi. Resmi kurslara katılmadan, internet ve kitaplar aracılığıyla Türkçeyi akıcı hale getirdi.
Şiir Kitabı: Nadirane Gönül Sözü
Türk dilinde duygularını ifade ettikten sonra, babasının vefatının etkisiyle kendi şiirlerini yazmaya karar veren Nazarluy, "Nadirane Gönül Sözü" adını verdiği şiir kitabında manevi aşk ve yaşamın farklı yönlerine dair duygusal şiirler kaleme aldı. Kitap, özellikle İran'daki Türkçe konuşan okuyucular arasında büyük ilgi gördü.
Diller Arası Köprüler Kurmak
Türk edebiyatından çeşitli eserleri Farsçaya çevirerek kültürel bir köprü oluşturduğunu vurgulayan Rukiye Nazarluy, Türk edebiyatında yer alan tasavvuf çalışmalarının da İran'da önemli bir okuyucu kitlesi bulunduğunu ifade etti. Bu alanda yaptığı çeviriler, Türkçe eserlerin İran'daki okuyucularla buluşmasına yardımcı oldu.
Destekler ve Tanışmalar
Türk edebi camiasından; Özgül Öngel, Melahat Ürkmez, Ali Uğur Gündem ve Hayrettin Taylan gibi yazarlarla tanışma fırsatı bulan Nazarluy, bu süreçte büyük destek aldı. Türkçe eserlerle dolu bir dünyaya adım atan Rukiye, yazdığı eserlerle okuyucularına Türkçeye olan sevgisini aktararak onların kalplerine dokunmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, Rukiye Nazarluy'un öyküsü, edebiyata duyulan aşkla şekillenen bir yolculuk olarak dikkat çekiyor ve dilin insan ruhuna nasıl dokunabileceğinin bir örneğini sunuyor.