İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan Kritik Açıklama
İsrail’in Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Oren Marmorstein, Hizbullah ile olası bir savaşın önlenmesi için uluslararası diplomasi aleyhine "son dakikaların" yaşandığını belirtti.
Birleşmiş Milletler'in Rolü
Marmorstein, Hizbullah’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararını uygulamaya zorlanması gerektiğini vurgulayarak, "Bunu diplomatik bir çözümle yapmanın zamanı geldi," ifadelerini kullandı.
Mecdel Şems'teki Roket Saldırısı
Roket saldırısı iddialarıOren Marmorstein, Golan Tepeleri’nde bulunan Mecdel Şems beldesine yapılan roket saldırısının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğini savundu. Marmorstein, saldırıda İran roketinin kullanıldığını öne sürdü.
"Cumartesi günü yaşanan bu olay, Hizbullah’ın tüm sınırları aştığını gösteriyor. İsrail, meşru müdafaa hakkını kullanacak ve yaşananlara karşılık verecektir," diyen Marmorstein, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın terörize edilmesi çağrısında bulundu.
Kayıplar ve Yanıtlar
Mecdel Şems’teki roket saldırısında 12 kişi hayatını kaybetmiş, 35 kişi de yaralanmıştır. Yaralıların 17'sinin durumu ağır olarak bildirilmiştir. İsrail ordusu, istihbarat bilgilerine dayanarak roketin Lübnan’ın güneyinden geldiğini bildirmektedir.
Lübnan Hizbullahı, saldırıyla bağlantılarının olduğu iddialarını yalanlayarak, olayla ilgili herhangi bir bağlarının olmadığını duyurmuştur.
İsrail Başbakanı'ndan Açıklama
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah’ın bu saldırısının yanıtı gecikmeyecek şeklinde açıklamalarda bulundu. Netanyahu, "Hizbullah, şimdiye dek ağır bir bedel ödemedi; bu durum sona erecek," ifadelerini kullandı.
Demir Kubbe Hava Savunma Sistemi İddiaları
Bir bölge sakini, isminin gizli kalmasını isteyerek, füzenin İsrail ordusuna ait Demir Kubbe sisteminden ateşlendiği yönünde bilgi verdi. Bu bağlamda, olayın hemen öncesinde saldırı sirenlerinin çaldığı dikkati çekti.
BMGK'nin 1701 Sayılı Kararı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hat'tan çekilmesini ve bölgedeki silahsızlandırmayı öngörmektedir. Bu kapsamda, Lübnan güvenlik güçleri ve Birleşmiş Milletler'in varlığına vurgu yapılmaktadır.
