
İsrail'in Serbest Bıraktığı Filistinli Esirlerden Şok İtiraflar
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği operasyonlar sırasında alıkoyduğu 6 Filistinli, insanlık dışı işkencelere maruz kaldıklarını duyurdu. Serbest bırakılanlardan Muhammed Yahya el-Levh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alıkonuldukları süreçte maruz kaldıkları acımasız uygulamaları anlattı.
İşkencenin Durmaksızın Devamı
Levh, "Alıkonduğumuz andan itibaren ellerimiz ve ayaklarımız kelepçelendi, gözlerimiz bağlandı. Elektrik şoku dahil birçok işkenceye maruz kaldık. Hayatımda yaşadığım en zor 30 gündü," dedi. Bu süreçte gözaltındaki tüm Filistinlilerin aç ve susuz bırakıldığını vurguladı.
Fiziksel ve Psikolojik Şiddet
Serbest bırakılan diğer Filistinli Muhammed Adil Abu Şaar, gördükleri işkencelerin insani değerleri hiçe saydığını ifade etti. "İsrail askerleri, esirlerin sırtlarına ve karnına copla vuruyor, elektrikli çubukları ağızlarına sokarak büyük acılar yaşatıyorlardı," dedi.
Vahşet ve Atilmayan Uzuvlar
Aynı zamanda Muhammed ez-Zeanin, özgür bırakılmalarından sonra koşmalara engel olmak için üzerlerine ateş açıldığını belirtti. Zeanin, "İsrail askerleri vahşi köpekleri üzerimize saldı. 150'den fazla esirin uzuvlarının kesildiğini gördüm," ifadesini kullandı.
Kadın Esirlerin Durumu
Serbest bırakılan kadınlardan Fethiye Ebu Musa, hasta olan kız kardeşine refakat ederken alıkonulduğunu ve 60 gün hapis cezası aldığı bilgisini paylaştı. Ebu Musa, İsrail hapishanelerinde temiz banyolar, yeterli yiyecek ve kişisel temizlik malzemeleri bulunmadığını belirti.
Hamas'tan Sert Tepki
Hamas, serbest bırakılanlardan alınan bu korkunç ifadeleri değerlendirerek, insani değerlerini kaybetmiş unsurların masum sivillere karşı işkence uyguladığını ifade etti. Açıklamada, İsrail hapishanelerinde yaşananların bir an önce durması ve binlerce Filistinlinin kurtarılması gerektiğinin altı çizildi.
İnsan Hakları İhlalleri Devam Ediyor
Serbest bırakılan Filistinlilerin, aşırı yorgunluk ve yetersiz beslenme sonucunda zorlukla yürüdüğü ve vücutlarında işkence izlerinin bulunduğu gözlemlendi. Bu durum, uluslararası insan hakları ihlalleri açısından ciddi bir endişe kaynağı olarak değerlendiriliyor.