
Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi Yeniden Ziyaretçi Kabul Ediyor
Restorasyon çalışmaları tamamlanarak ziyaretçi kabulüne başlayan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi, oldukça büyük bir ilgiyle karşılandı. Avrupa Birliği desteğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen restorasyon 2020 yılından beri devam ediyordu.
Tarihi Yapı ve Önemi
13 bin metrekarelik bir alan içerisinde yer alan bu tarihi yapı, hapishane olarak kullanıldığı dönemde "Anadolu'nun Alkatrazı" olarak anılıyordu. Aynı zamanda, edebiyat ve düşünce dünyasından birçok önemli ismin izlerini barındırmasıyla da dikkat çekiyor.
İlk Günde Yoğun İlgi
Tarihi cezaevinin yeni düzenlenen bölümleri, kapılarını açtığı ilk günde binlerce ziyaretçi tarafından gezildi. Ziyaretçiler, yaklaşık 3 bin 500 metrekarelik özel sergileme alanını dolaşarak, sergilenen eserlerle ilgili yetkililerden bilgi alma imkanı buldu.
Ziyaretçi Görüşleri
Ziyaretçilerden Havva Menteş, deneyimlerini paylaşarak, "Gördüklerimiz bizi çok etkiledi. Önceki gelişimizde dışarıdan görme şansı bulabilmiştik. Bu haliyle çok güzel olmuş. Atmosferi yaşamak harika. Emek verilmiş, çok da güzel görünüyor." dedi.
Bir diğer ziyaretçi Gökhan Aras ise, "Eski hali çarpıcıydı ama şimdi teknoloji ile harmanlanmış yeni hali daha da güzelleşmiş. Hologramlar ve sergilenen kıyafetler harikaydı." diye belirtti.
Restorasyon çalışmaları tamamlanan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi, ziyaretçi kabulüne başladı. Tarihi yapıda Avrupa Birliği'nin desteğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2020 yılından bu yana yürütülen restore çalışmaları tamamlandı. 13 bin metrekarelik alan üzerine kurulan ve hapishane olarak kullanıldığı dönemde "Anadolu'nun Alkatrazı" nitelendirmesi yapılan tarihi yapı, aynı zamanda edebiyat ve düşünce dünyasından pek çok önemli ismin de izlerini taşıyor.
Restorasyon çalışmaları tamamlanan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi, ziyaretçi kabulüne başladı. Tarihi yapıda Avrupa Birliği'nin desteğiyle Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2020 yılından bu yana yürütülen restore çalışmaları tamamlandı. 13 bin metrekarelik alan üzerine kurulan ve hapishane olarak kullanıldığı dönemde "Anadolu'nun Alkatrazı" nitelendirmesi yapılan tarihi yapı, aynı zamanda edebiyat ve düşünce dünyasından pek çok önemli ismin de izlerini taşıyor.