Türkiye'deki Deprem Riski ve Dirençli Şehirler
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden Doç. Dr. Muhammet Bahadır, Türkiye'nin deprem riski ile yüzleşmek için dirençli şehirler inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Bahadır, devlet ile milletin birlikte çalışarak bu tarz yerleşim alanları oluşturmasının önemine dikkat çekti.
Kuzey Anadolu Fayı ve Deprem Gerçekleri
Doç. Dr. Bahadır, geçtiğimiz günlerde meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Kuzey Anadolu Fayı'nın aktif olduğunu ve zaman zaman 7 ve üzeri büyük depremler üretebileceğini ifade etti. 1943 yılında Ladik'in merkezini de etkileyen bir depremde 4,000 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Depremlere Hazırlık ve Önlem Önerileri
Bahadır, depremlere karşı hazırlıklı olmak gerektiğini belirterek, "Devlet olarak ve millet olarak depreme hazırlıklı olmalıyız" dedi. Risk yönetimi açısından, yüksek katlı binaların yapıldığı zeminlerin durumuna dikkat edilmesi gerektiğini, veri odaklı projelerle bu sürecin yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç ve Gelecek Önerileri
Uzmanlar, özellikle nüfus yoğun olan bölgelerin, depremlerden ciddi şekilde etkilenebileceği konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Bahadır, ortalama her depremin ardından belirli sürelerin geçtiğini fakat bu zaman aralıklarının değişken olduğunu ifade etti ve depreme yönelik güvenli önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.
Bahadır sözlerini, "Müteahhitler projelerine uygun binalar yapmalı, belediyeler denetimleri sağlamalıdır" diyerek tamamladı. Bu çabaların sonucunda deprem hasarlarının azaltılacağını ve toplumun deprem ile yaşamayı öğrenebileceğini vurguladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, AA muhabirine "Deprem dirençli şehirler oluşturmak zorundayız, deprem dirençli yerleşmeler kurmak zorundayız ve bunu da devlet millet el ele yapmak zorundayız." şeklinde açıklamalarda bulundu.