
Fransa'nın Afrika'daki Çıkarları ve İç Karışıklıklar
Fransa'nın Afrika'daki çıkarlarını koruyabilmesi her geçen yıl güçleşiyor. Orta Afrika Cumhuriyeti, Burkina Faso, Mali, Gine, Çad ve son olarak Nijer'de Fransa yüzyıllardır pençesi altına aldığı ülkelerden bir bir kovuluyor. Kara Kıta'da kullanılan paralardan konuşulan dile hatta ülkelerdeki kültüre kadar her alanda çok ciddi bir nüfuz alanına sahip olan Fransa'ya karşı büyük bir uyanış başladı. Oluşan tepkiler sonucunda bazı Afrika ülkeleri Fransa ile olan askeri iş birliği anlaşmalarını feshederek Fransız askerini ülkeden kovdu, diğerlerinde ise ülke orduları darbe yaparak Fransa'nın güdümündeki devlet başkanlarını devirdi. Son 30 yılda Afrika'daki Fransız asker sayısı 13 binden 5 bine düştü. Fransa karşıtlığı sadece askeri değil, ekonomik ve diplomatik adımlarla iyice gün yüzüne çıktı. Nijer'de Fransa'ya uranyum ve altın ihracatının askıya alınmasının ardından Fransız büyükelçisi ülkeden kovuldu.
Fransa İç Karışıklıkları
Almanya ile birlikte Avrupa'nın lider ülkesi konumunda bulunan Fransa neredeyse son 10 yıldır iç karışıklarla boğuşuyor. Daha birkaç ay önce 27 Haziranda Paris banliyösü Nanterre'de Fransız polisinin dur ihtarına uymayan 17 yaşındaki Cezayir kökenli Nahel Merzouk polis kurşunuyla hayatını kaybetmiş, ardından başlayan protestolar Fransa sokaklarını savaş alanına çevirmişti. Nahel Merzouk'un öldürülmesi Fransa'da uzun yıllardır var olan Afrika kökenlilere yönelik sistematik ırkçılığı ve polis şiddetini de gün yüzüne çıkardı. Nahel protestolarından kısa süre önce ise Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un başı emeklilik reformuna karşı başlatılan protestolarla dertteydi. Hükümetin emeklilik yaşının 62'den 64'e çıkarılmasını içeren yasa tasarısını oylamadan Meclisten geçirme kararı üzerine 16 Mart'ta ülkede kitlesel gösteriler başladı. Polis ile göstericiler arasında ülkenin birçok yerinde şiddet olayları yaşandı. Aylarca devam eden protestolarda 1000'den fazla kişi gözaltına alındı.
Sarı Yelekliler Hareketi
Macron'un bağımsız bir AB ordusu kurma ve modern çağın Napolyon'u olma hevesini kursağında bırakan ilk ayaklanma sarı yelekliler hareketinden gelmişti. 2018 yılının kasım ayında başlayan 'sarı yelekliler' protestoları başlangıçta akaryakıt zamlarına ve ekonomik koşullara tepki maksadıyla ortaya çıkmış olsa da zamanla Macron'un özellikle sosyo-ekonomik politikalarına karşı tavır aldı. Paris'te yaklaşık 300 bin kişinin katılımıyla başlayan eylemlerde Fransa tarihine iz bırakacak büyük şiddet olayları yaşandı ve polis ile eylemciler arasındaki sert çatışmalar dünya basınında uzun süre yer aldı. Ülke tarihinin en ses getiren protestoları arasında sayılan gösteriler üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen devam ediyor. Sarı yelekliler hareketi başkent Paris'te her cumartesi sokağa çıkarak artan taleplerini dile getiriyor. Yani Fransa sokakları yıllardır bugün Afrika'daki benzer şekilde karışmış vaziyette ve şiddet eylemleri Fransız devletini uzun süredir sarsmaya devam ediyor.
Fransa'nın Afrika'daki Çıkarları ve İç Karışıklıklar
İşte yaşanan bu iç karışıklıklar Fransa devletinin dış politikadaki gücünü ve etkisini zayıflattığı gibi Afrika'daki halklara da büyük bir cesaret vermiş gözüküyor.