
Paralı asker şirketi Wagner'in Moskova'ya isyanı
Yevgeni Prigojin'in kurucusu olduğu paralı asker şirketi Wagner'in Moskova'ya isyan etmesinin ardından medyanın dikkati Rusya üzerine yoğunlaştı. Wagner isyanının Rus dış politikasına muhtemel etkileri üzerinde duran Diriliş Postası yazarı İsmail Yaşa'nın değerlendirmesi:
“Arap sokağında Rusya yorumları”
Çift kutuplu dünyanın iki süper gücünden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) mirasçısı Rusya gibi büyük bir ülkede yaşanan herhangi bir karmaşanın ve iç çatışmanın sadece ülke içinde değil bölgesel ve küresel boyutlarda da etkileri olacaktır. Dolayısıyla son günlerde yaşananlar türünden gelişmeler tüm dünyada büyük bir ilgiyle takip edilir ve gerginliğin nasıl sonra ereceği, ne yöne evrileceği ve olası etkileri tahmin edilmeye çalışılır.
Arap Baharı devrimlerinin karşı devrimlerle bastırılması sürecinde Moskova'nın diktatör rejimlere verdiği destekten canı yanan Arap halkları da paramiliter Rus grubu Wagner'in “Hoşafın yağı nerede?” diyerek patronuna isyanını heyecanla ve “iki zalimin birbirlerine zarar vermesini temenni ederek” izliyor.
Wagner'in güç zehirlenmesi yaşayarak kendisini besleyip büyüten Putin'e isyan ettiği söylenirken asıl güç zehirlenmesini yaşayan Putin'in Kırım'ı ilhak ettikten sonra Ukrayna'yı işgal etmeye kalkıştığı, Suriye'de birçok katliam gerçekleştirdiği, Rus katiller sürüsünü Libya'ya ve Afrika ülkelerine gönderdiği unutulmamalı.
“Rusya'nın eli zayıflar, Türkiye rahatlar”
Rusya'daki krizin ateşi Prigojin'in Belarus'a gitmeyi kabul etmesi ve Wagner'in geri çekilmesiyle sönmüş görünüyor. Fakat Ukrayna'da batağa saplanan ve büyük kayıplar veren, paramiliter bir grubun Moskova'ya ilerlemesini engellemek için yollara hendekler kazan Rus ordusunun karizması tekrar çizildi. Wagner isyanının etkilerini tam olarak görmek için bir süre daha beklemek gerekecek.
İç çatışma sebebiyle Rusya'nın elinin zayıflaması Suriye'den Libya'ya birçok yerde Türkiye'yi rahatlatır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu son krizde Putin'e verdiği desteğin karşılıksız olduğu zannedilmemeli. Wagner krizi bu kadar kısa sürede sona ermeseydi sanki daha iyi olurdu. Türk devletleri de üzerlerindeki Rus etkisinden kurtulmak ve birliklerini güçlendirmek için her türlü gelişmeye hazır olmalılar. Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmak için ayağımıza kadar gelen fırsatları kaçırmamamız gerekiyor.